Bir insanı nasıl tanırsınız? Katı,
yatı olması onun iyi bir adam olması için yeterli midir?
Etrafında bir sürü korumalarının
olması, makam ve mevki sahibi bulunması bir ölçüt olabilir mi?
Benim hayranlık duyduğum
insanlardan Hz Ömer bunu aslında çok güzel formüle etmiş: “Duyunca adınıza
bakarız”, demiş. “Sonra görünce simanıza, deneyince de illâ ki huyunuza!”
Güzel bir isim duyanlar üzerinde
güzel bir intiba uyandırır. O yüzden büyüklerin en önemli vazifelerinden biri de
çocuklarına güzel, hayat boyu taşıyabilecekleri bir isim koymalarıdır. Öyle
olur olmaz, ideoloji çağrıştıran, bir kültüre aidiyeti meçhul olan, ne idüğü
belirsiz isimler koymaktan sakınmak lâzım. Bilinmeli ki çocuklar sevmeseler
bile isimlerini taşımak zorundadırlar değiştirmek isteseler ancak mahkeme kararıyla bunu
yapabilmektedirler.
İkinci aşamada sizi görünce
simanıza, bakarız, aşağıdan yukarı sizi şöyle bir süzeriz, sizin simanız, dış
görünüşünüz, giyim kuşamınız, tarzınız vb. dahi bize sizin hakkınızda bir fikir
verir. Ve de doğrudur, o itibarla insan görünüşüne de dikkat etmeli, toplumun
değerleri ile örtüşmeyecek görünüm ve tavırlardan uzak durmalıdır.
Ve en nihayet deneyince ille de
huyunuza bakarız. En önemli güzellik huy
güzelliğidir. Huyumuz güzelse, o ilk iki aşamadaki eksik ve kusurlarımızı
kapatabilir. Ama tersi mümkün değildir. Adıyla şanıyla herkesçe bilinen,
görünüş itibariyle de dünyalar güzeli/yakışıklısı olan nice müptezel kimse
vardır ki, onları hep ahlakları ele verir.
Hz. Ömer’in bu kıstasını bilimsel
bir çalışmaya uygulayın: Güzel bir ad (konu), şekil şartlarına tam olarak
uyulmuş ve iki kapak arasına konulmuş ve içine baktığımızda da muhteva çok
güzel… İşte sana en iyi bir tez.
Yemeğe uygulayın: Güzel adı olan
bir yemek, görüntüsü iştihanızı kabartıyor, ağzınıza aldığınızda ise tadı
damağınıza yayılıyor ve yedikçe yiyesiniz geliyor… İşte sana en güzel yemek.
Hz. Ömer’i ben çok seviyorum. O
olmasaydı, bugün biz İslâm’ı nasıl anlardık bilemiyorum. Hatta şundan bile
eminim: Hz. Ömer ve onun bakışına sahip olan açılımcı kafa ve dehalar
olmasaydı, bugün Arap yarımadasının dışında Müslümanlar olur muydu, ondan bile
emin değilim.
Rahmet olsun sana ey Koca Ömer!
Dua ile!
09.08.2/12
GARİBCE
Hanı bır soz vardır bu baglamda İnsanlar elbiseleri ile karşılanır, sözleriyle ağırlanırlar diye. Bu yazınız tamda bunu açıklamış. Huy demişsiniz de aklıma dervişin fikri ne ise zikride odur huyu da soylemler dısa vurur. Surahı ıcınde ne varsa onu bardaga koyar.Begenıze blogumu sunmak ıstıyorum hocam affınıza sıgınarak. Görüşlerınız kendımızı gelıştirme açısından bızım için çok kıymetli
YanıtlaSilhttp://gelinizbirlikolalim.blogspot.com/