Aynanın karşısına geçip de onunla
konuşmayanımız var mı?
Hele onun dilinden
anlayamayanımız.
Ne kadar da açık sözlü. Gözünde
çapak varsa, çapak var, burnunda sümük varsa sümük var diyor.
Hangi güzelliğinizi sakladı
şimdiye kadar. O güzelim saçlarınızı mı, ışıl ışıl gözlerinizi mi. İnci gibi parlayan
dişlerinizi mi? Selvi gibi salınan boyunuzu mu?
Ya da ağaran şakaklarınızı,
bükülmekte olan belinizi mi?
Ya da dişleriniz arasında kalmış
artıkları mı? Ya da iyice sararmış, tiksinti uyandıracak hale gelmiş
ihmalkârlığınız mı?
Hiç münafıklık etti mi? Sümük akan
burnunuzu sümüksüz, çapaklı gözünüzü çapaksız gösterdi mi?
Uykudan yeni uyanmış uyku semesi
ile bakan gözlerinizi çakmak çakmak mı gösterdi? Somurtan yüzünüzü, gülümser mi
etti?
Bütün bunlara rağmen şimdiye dek
bir kez olsun size ait olan bir görüntüyü saklayıp sizden sonrakine sundu mu, size
ait olanları başkalarına gösterdi mi? Aynanın sırı olur malum. O sırla
sakladığı görüntülerinizi daha sonra bir kez olsun birilerine gösterdi mi?
Sır işte buna derler, sır tutmak
da böyle olur.
Ve sen şimdiye kadar bir kardeşine
böylesi bir ayna olabildin mi?
Hz. Peygamber (sav) “Mü’min,
kardeşinin aynasıdır” buyuruyor da!
Sırrınız mübarek olsun!
Sevgi ve saygı ile!
17.08.2012
GARİBCE
Not: Aynanın da gözleri kamaşabiliyormuş ve fazla parlaklık hakikati perdeleyebiliyormuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder