Hakikatin anlatımında da öyle anlaşılıyor ki farklı katmanlar var: Bunlardan biri de mesel iradı (metafor) ile anlatımdır. Bu tarz Garibce’ye çok uyuyor. Ama hangi katmana tekabül eder onu doğrusu bilmiyor.
Yunus kimi zaman remizlerle, sembollerle anlatıyor ve şöyle diyor:
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmez isen
Ya nice okumaktır
Okumaktan mânâ ne
Kişi Hakk`ı bilmektir
Çün okudun bilmez isen
Ha bir kuru emektir
Dört kitabın manası
Bellidir bir elifde
Sen elifi bilmez isen
Bu nice okumaktır
Yunus Emre der hoca
Gerekse var bin hacca
Hepisinden eyice
Bir gönüle girmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmez isen
Ya nice okumaktır
Okumaktan mânâ ne
Kişi Hakk`ı bilmektir
Çün okudun bilmez isen
Ha bir kuru emektir
Dört kitabın manası
Bellidir bir elifde
Sen elifi bilmez isen
Bu nice okumaktır
Yunus Emre der hoca
Gerekse var bin hacca
Hepisinden eyice
Bir gönüle girmektir
Yunus, işi sevgiyle bitiriyor.
Hz. İsa hakkında ise “insanlara meselsiz söylemezdi, fakat kendi şakirtlerine ayrıca bütün şeyleri açıklardı” (Markos, 4/34) deniyor. Gerçekten çok güzel meseller kullanıyor: Garibce bunlardan bir örneği sizlerle paylaşmak istiyor:
Markos’ta (4/3-9) anlatıldığına göre Hz. İsa göl kenarında toplanan insanlara şöyle bir mesel irad etti:
“Şunu dinleyin” dedi. “Ekincinin biri tohum ekmeye çıktı.
Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi.
Kimi, toprağı az kayalık yerlere düştü. Toprak derin olmadığından hemen filizlendi.
Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler.
Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu ve filizler ürün vermedi.
Kimi ise iyi toprağa düştü, büyüyüp çoğaldı, ürün verdi. Bazısı otuz, bazısı altmış, bazısı da yüz kat ürün verdi.”
Sonra İsa şunu ekledi: “İşitecek kulağı olan işitsin!”
Kur’an ise pek çok mesel içeriyor. Bir’e yedi yüz veren bir ziraatten bahsediyor ve bunun Allah yolunda infakta bulunmak olduğunu bildiriyor.[1]
Diller Hakk’a çağırıyor, nasibi olan işitiyor. Kulak verip dinleyenler anlıyor.
Ama sevgi bunu dilsiz, sözsüz de yapabiliyor galiba!
Sevgiyle kalın!
11.08.2012
GARİBCE
23 Ramazan 1433/ 11 Ağustos Cumartesi 2012 Saat: 03.20
[1] مَثَلُ الَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنْبَتَتْ سَبْعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنْبُلَةٍ مِائَةُ حَبَّةٍ وَاللَّهُ يُضَاعِفُ لِمَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ [البقرة : 261]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder