16 Ağustos 2012 Perşembe

Nur topu gibi bir çocuğumuz oldu!




Dede Garibce’lerin yeni bir çocukları oldu. Nur topu gibi maşallah. Allah analı babalı etsin. Sevgili Soner ve Osman kendilerine rol seçsin!

İşte Garibce’nin takdim yazısı:





TERCÜMEYE DAİR
 

İnsanı zorunlu kulluktan gönüllü kulluğa yüceltmek üzere teşrîî iradenin bir sonucu olarak el-Emr’in bir ruhunu bir değerler dizisi şeklinde biz insanlık dünyasına indiren Allah’a hamd olsun. Tebliğ, talîm, tebyîn ve tatbîkle indirilen el-Emr’in açılımını sağlayan sevgili Peygamberimize salât ve selâm olsun. Buyrulan ve duyurulan her hükmü açıklayan, uygulayan ve onların hikmet ve makâsıdını ortaya koyan eslâfımızın öncüleri “ulu’l’emr”e  rahmet olsun.

İslam aklının yeniden inşası çabalarının yoğunlaştığı günümüzde, Şâtıbî ve onun ölümsüz eseri el-Muvâfakât, her ne kadar İslam’ı geriye doğru anlama amaçlı yazılmış bir eser olsa da bizim ileriye doğru bakışımıza da büyük ölçüde ışık tutabilecek bir değerdir. Günümüzün dünyasında sözde yıldızlardan geçilmiyor. Bu esasında dünyamızın karanlık olduğunun bir göstergesi oluyor. Bizim bu türden yıldızlara değil, dünyamızı gerçek anlamda aydınlatıcı güneşe ve ondan ışık alarak ufkumuza doğacak dolunaylara ihtiyacımız vardır. İmam Şâtıbî işte onlardan biridir. 

Kadir-kıymet bilmezlik bir perde gibi onun üzerini sonsuza kadar örtemedi ve asırlar sonra da olsa İmam Şâtıbî, İslâm dünyasında bir dolunay gibi ufkumuza doğdu. Şimdilerde onun eserleri ve fikirleri, yapılan her ilmî çalışmaya bir ışık katmakta, ilim ve irfanımızın hiç sönmeyecek meşaleleri arasında yer almış bulunmaktadır.

1990 yılında el-Muvâfakât İslâmî İlimler Metodolojisi (İz Yayınları, IV. Baskı İstanbul 2010) adı ile yayımlanan tercümesi ile o, Türkiye’de de belki diğer İslam ülkelerinden daha fazla tanınır oldu. Üzerinde yapılan Yüksek Lisans ve Doktora çalışmaları onun doğru bir şekilde tanınmasına katkıda bulundu. Bu arada başka dilden yapılan çalışmalar tercüme edildi ve onun ismi etrafında kabarık bir literatür oluştu.

Merhum Ferîd el-Ensârî’nin elinizde tercümesi bulunan el-Mustalahu’l-usûlî ‘ınde’l-İmâm eş-Şâtıbî adıyla yapmış olduğu çalışma terminoloji açısından son derece özgün bir eserdir ve Fâs’ın bu alandaki birikimini yansıtmaktadır. Dolayısıyla istifadesi gerekli bir çalışmadır. el-Muvâfakât mütercimi olarak bunu benim çevirmemi istediler. Hocaefendi’nin selamı ile gelen bu teklifi geri çevirmek olmazdı. Kendim de yapamazdım. Sorumluluğu bende olmak üzere öğrencilerimle bunu yapabileceğimizi söyledim. Değerli öğrencilerimizden ve şimdi her ikisi de Sakarya İlahiyat Fakültesinde Yardımcı Doçent olan Dr. Soner Duman ve Dr. Osman Güman bu iş için en uygun isimlerdi. Daha önce Mebsût’un çeviri heyeti içinde yer almışlardı, Soner ayrıca el-Muvâfakâ’ın önemli kaynaklarından olan  İzzeddin b. Abdisselâm’ın kitabını da İslâmî Hükümlerin Esas ve Hikmetleri (İz Yayıncılık İstanbul 2006) adıyla çevirmişti, dolayısıyla yeterli tecrübeleri vardı. Bu iki dost birlikte benim için, vaktiyle benim Hayrettin Karaman hocama nispetle yapmış olduğum şeyi yaptılar ve bu eser böylece Türk okuyucusu ile buluşma imkânına erdi. Onları kutluyorum ve daha nice tercüme ve telif eserlere muvaffak olmalarını Allah’tan niyaz ediyorum.

Kitabın genel tanıtımını yapan yazıları için de ayrıca onlara teşekkür ediyorum.

Tercümenin yayımını üstlenen Işık Akademi yayınevine teşekkür ederiz.

Takdir değerli okuyucularımıza aittir.

Ve mina’llahi’t-tevfîk.

06.12.2011



Prof. Dr. Mehmet ERDOĞAN
M.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi

1 yorum:

  1. Soner ve Osman hocalarımı tebrik ederim, mübarek olsun. Mehmet Erdoğan hocamızın da bu güzel takdim yazısını yazan kalemine sağlık...
    Nail Okuyucu

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...