Sözün fesahati yanında mukteza-yı
hale uygun olması edebî bir sanattır (belagat[1]). Herkes
kaşık yapar da sapını doğru çıkaramazmış. Söz yerinde ve zamanında
söylenmeliymiş. Fotoğraf dahi öyle zamanında ve yerinde sergilenmeliymiş.
Garibce “Mühr-i Süleyman Evimizin Cücükleri”
adını verdiği fotoğrafı çok önceleri Feys’deki sayfasına koymuştu. Bir iki
dosttan başka iltifat eden olmadı.
Sonra Garibce Feys’de bir başka
fotoğraf gördü. Karıncalar, sürü ve sıra halinde bir istikamete doğru
gidiyorlar, önlerine konulmuş bir lolipop mu neyse şekerli bir yiyeceğin
etrafından dolaşıp, ona hiç dokunmadan pas geçiyorlar. Onu yayınlayan zat da
altına “Oruçluyuz” notunu eklemiş. Oruç ayında bu görsel durum ile ona uygun
düşecek bu söz bir araya gelince güzel bir espri olmuş.
Onu görünce Evimizin Cücükleri
aklıma geldi. Ben de onu yayınladım ve “İftardayız” notunu ekledim. Pek çok
kişi beğendi ve paylaşanlar oldu.
İşte o zaman anladım ki: Sadece çok
kaliteli malımızın olması yetmiyor, onun çok iyi pazarlanması da gerekiyor.
Bunun için de zaman ve zeminin
önemi çok büyük oluyor. Sözün mukteza-yı hale uygun olması gibi.
Kıssadan hisse! Nasibi olan alır,
olmayan yaya kalır!
Dua ile!
08.08.2012
GARİBCE
Evimizin Cücükleri iftarda!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder