8 Ağustos 2012 Çarşamba

Mukteza-yı hale uygunluk




Sözün fesahati yanında mukteza-yı hale uygun olması edebî bir sanattır (belagat[1]). Herkes kaşık yapar da sapını doğru çıkaramazmış. Söz yerinde ve zamanında söylenmeliymiş. Fotoğraf dahi öyle zamanında ve yerinde sergilenmeliymiş.

Garibce “Mühr-i Süleyman Evimizin Cücükleri” adını verdiği fotoğrafı çok önceleri Feys’deki sayfasına koymuştu. Bir iki dosttan başka iltifat eden olmadı.

Sonra Garibce Feys’de bir başka fotoğraf gördü. Karıncalar, sürü ve sıra halinde bir istikamete doğru gidiyorlar, önlerine konulmuş bir lolipop mu neyse şekerli bir yiyeceğin etrafından dolaşıp, ona hiç dokunmadan pas geçiyorlar. Onu yayınlayan zat da altına “Oruçluyuz” notunu eklemiş. Oruç ayında bu görsel durum ile ona uygun düşecek bu söz bir araya gelince güzel bir espri olmuş.

Onu görünce Evimizin Cücükleri aklıma geldi. Ben de onu yayınladım ve “İftardayız” notunu ekledim. Pek çok kişi beğendi ve paylaşanlar oldu.

İşte o zaman anladım ki: Sadece çok kaliteli malımızın olması yetmiyor, onun çok iyi pazarlanması da gerekiyor.

Bunun için de zaman ve zeminin önemi çok büyük oluyor. Sözün mukteza-yı hale uygun olması gibi.

Kıssadan hisse! Nasibi olan alır, olmayan yaya kalır!

Dua ile!

08.08.2012

GARİBCE


Evimizin Cücükleri iftarda!






[1] الإيضاح في علوم البلاغة - (1 / 13)
أما بلاغة الكلام فهي مطابقته لمقتضى الحال مع فصاحته

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...