Sen namaz olsan ağmaz mısın?!

Feys’de dolaşan bir fotoğraf var. Daha önce de görmüştüm.

Düşülen yorumlar hep taaccüp ve alaycı bir tavrı yansıtıyordu.

İlk gördüğümde yüzüme bir tebessüm düşmüş ve altına şöyle bir yorum yazmadan kendimi alamamıştım.

“Düşmüşsün yola, ardarda yan yana sen namaz olsan ağmaz mısın Hakka!” (Tam hatırlayamıyorum ama bu manada bir sözdü)

Nedense kıbleyi  doksan derece şaşırmış olan bu insanlar bana hiç aptal gibi görünmedi. Belli ki büyük bir cemaat. İmamı görmek mümkün değil. Herkes kendi önündekine doğru dönmüş ve uymuş. Elbirliği ile namaz kılıyorlar. Ne kadar hoş bir manzara gibi geldi bana.

Belki bilmiyorlardır. Doğu-Batı her nereye dönerlerse Allah’ın yüzünün orda olduğunu ve bunu bizzat Kur’an’ın söylediğini (Bakara 2/115). Ve belki de yine bilmiyorlardı gerçek iyiliğin  yüzü şu ya da bu tarafa döndürmek olmayıp sağlam bir inanca sahip olarak amel-i sâlih  ortaya koymak olduğunu ve gene bunu da bizzat Kur’an’ın buyurduğunu…(Bakara 2/177).  Ama bildikleri bir şey varsa özlerini Hakka’a tutmuşlar, namazlarını önündekilerin namazlarına ulamışlar ve öylece Allah’a ısmarlamışlar.

Sen böyle bir namaz olsan, düşsen yola sahi erinde geçinde ağmaz mısın Hakka.

Bir ara “Sultanbeyli’de bir camiin kıblesinin yanlış olduğu ortaya çıktı” diye haber yapılmıştı. Eee! Ne olacak şimdi kılınan bunca namaz!

Ne olacak… “İleyhi yes’adu el-kelimü’t-tayyib ve’l-amelü’s-sâlihu yerfa’uh= “Güzel, hoş, içtenlikle ortaya konulan söz (namaz, niyaz, her bir şey) O’na ağar, ama onları O’nun katına amel-i sâlih yükseltir.” (Fâtır 35/10)  إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ

Ne haber!

Bu yazıyı isterseniz Garibce’nin “Mimar Sinan Camii Mihrap Yazıları Komposizyonu” başlıklı yazısıyla birlikte okuyun.

Katına ağan bir niyaz!

Onu yükseltecek amel-i sâlih!

Başka ne isteriz.

Duamız duanıza, niyazımız niyazınıza, namazımız namazınıza katışsın!

29 Ramazan 1433/ 17.08.2012

GARİBCE

Fotoğraf Feys'den