16 Ağustos 2012 Perşembe

Emin Işık Allah’ın varlığını nasıl ispat etti?



Bu yıl Garibce benim itikâfım oldu. Televizyonu çok az seyrettim. Dinî programlar denk geldikçe hemen başka yerlere geçtim. Bizim hatun neredeyse benim dindarlığımdan şüphe eder oldu. Eğer dindarlığın ölçütü dinî programları seyretmek ise, gerçekten benim dindarlığım şüphe uyandıracak kadar zayıf kaldı.
İlk defadır bu akşam TRT’de gözüm Emin Işık Hoca’ya ilişti. Hoca artık iyice ağarmış gür kaşları ve bıyıklarıyla ve bir o kadar da şıklığı ile ekranı süslüyordu. Sohbet adamıydı. İşi biliyordu. Hikmet, taşı gediğine koyar gibi, sözü de yerli yerince ve kararınca söylemektir.
Bu sohbetten sizlerle paylaşmayı arzu ettiğim bir kısım vardı:
Adamın birisi Şems’e gelmiş ve ona:
“-Şems! Ben Allah’ın varlığını ispat ediyorum. Eğer dinleyecek olursan sana anlatayım, bak gör nasıl kanıtlıyorum…” gibisinden laflarla musallat olmuş. Şems ona ve tavrına acımaklı bir göz  ile bakmış ve:
“-Allah vardır ve ispata da ihtiyacı yoktur. Asıl sen O’na olan kulluğunu ispata çalış!” demiş.
Eeee! İşte hikmet budur. .
İnsanların pek çoğu asıl yapmaları gereken işleri yapmazlar, üstlerine elzem olmayan ve çoğu zaman da altından kalkamayacakları yüklerin altına girerler.
Neyine lâzım senin Allah’ı ispat. O’nun buna ihtiyacı mı var ki. Sen kulluğunu ispata çalış.
Ne o, zor mu geldi?

Dua ile!
17.08.2012
GARİBCE

1 yorum:

  1. "halkın istidâdına vâbestedir âsâr-ı feyz
    ebr-i nisandan sadef dür-dâne ef'î sem kapar"

    o kadar kişinin izlediği bu sohbetler kimlerde inci tanesine dönüştü acaba? Cenâb-ı Allah gözlerimizi ve kulaklarımızı açsın, kalbimizi görüp duyduklarımıza uyar eylesin...

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...